Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
YATAĞAN BELEDİYESİ TARİHİ
Yatağan Tarihi
Kasabamızın kuruluşu ve de çevresinde bulunan bazı tarihi kalıntılar veya mevki yer isimlerinden de anlaşılacağı gibi takriben M.Ö. 700-400 tarihleri arasında çeşitIi isimler adı altında çeşitli yerIeşim yerlerinde insan topluluklarının yaşadığı anlaşılmaktadır. Kufe şehri, Kefe Yaylasında Asar ismi alan yerde, hisar kalıntıları, cavuristanlıkta Asar altlarında oluşu, Bizanslılar devrinden kalma bir Manastır, bununla beraber Asar yakınlarında ki bağ izleri Schölborn’un 1841′lerde söylediği gibi çiftlik olduğunun işaretleridir. Bu kalıntılardan başka Türk öncesi tarihine pek rastlanmamıştır.
Türkler 1070′lerde Afşin Bey’in kuvvetleriyle Honaz’a kadar gelmişlerdir. Bununla birlikte 1071 Malazgirt Savaşını takiben ancak 1080′lerde yöremiz fethedilmiştir. Ancak 1120′li yıllarda ve de yüzyılın sonuna kadar Yatağan tekrar Bizanslıların eline geçmiştir. Tabiki savaş akınları devam etmiş olup, Kazıkbeli Savaşında 1147 tarihinde Türk Ordusu Haçlı Ordusuna ağır kayıplar verdirmiş ve zaferi kazanmıştır. Ancak buna mukabil Yatağan XII. Yüzyılda 1190′li yıllarda Türk idaresine geçmiştir.
Yatağan ismini veren ve de Oğuzların yerleşmek, oturmak anlamına gelen (Yatuk) kelimesinden alan Beldemize, Konya Sultanı tarafından gönderilen Yatağan Baba, ismi ( Osman) olup; karaağaç ovasına ve Hüsamettin Bey; cal ovasının, bölgelerinin fethine görevlendirilmişlerdir. Bu iki kuvvet arasındaki muharebeyi sağlayan Selçuklu Şehzadesi Abdi Bey Sultan’dır. Bundan sonra XII. Yüzyıl sonlarında Denizli Yöresine Giyaseddin Keyhusrev’in Menderes Vadisine sefer açmış olduğu, Denizli Yöresinden çekildiği fakat Çal ve Karaağaç ovasında geçiş gösteremediği biliniyor.
Yatağan 13.Yüzyılda yöredeki Türkmen Beyilerinin idaresinde olmuştur. Ancak Türkmen Beylerinin 1260′lardaki isyanı bastırılınca Hamitoğulları ile İnançoğulları ayrılmışlardır. Yatağan, Hamitoğulları topraklarına katıImıştır. Bu nedenle Yatağan Baba’nın, Hamitoğulları üzerinde nüfuslu olduğu, vakfına verilen, Nesl-i Hamidden Osman Bey’in verdigi bereadden anlaşılmaktadır. Buna mukabil, 14.Yüzyıl sonu ve 15. YüzyıI başlarında Antalya yöresinde güçlenmesiyle, Yatağan bir ara GöIhisar’a bağlanmış, Elmalı’da bulunan Abdal Musa ile Yatağan Baba’nın bağları kurulmuştur.
Yatağan 1429 Yüzyıllarda Denizli ve yöresinin Osmanlılara geçmesiyle Osmanlı topraklarına katılmıştır. Yatağan Osmanlı topraklarına girmesiyle faaliyet ve desteklerini sürdürmüş ya da Yatağan’da imal edilen (kılıç,hançer,pala) olarak adlandırılan kesici aletin yapılması, o devrede barut imal edilmesi düşünüldüğünden, İstanbul fethinde de Yatağan barutu kullanılmıştır. Ancak bundan sonra 15. , 16. , 17. Yüzyıllarda tek önemli meseleler olamamakla birlikte sadece mahalli yerleşim alanları ihlali olmuştur. Bunun neticesinde Yüreğil’liler tarafından ihlal edilen Hicran Hatun tekkesi, Manda Yaytası Abdi Bey Sultan Tekkesinin ihlalleri sonucu 1744′lü yıllarda Süleyman Efendi durumu İstanbula bildirmiştir.
Bu yüzden kanun üzerine amel edilmesi emri gelmiştir. Bu zikredilen devir ve dönemlerde tekkeler zaviler haline gelmiştir. işte buna örnek olarak1749 tarihli bir vakviyeye göre yatağan karye muhtarı Mehmet oğlu Hacı ahmet ağa yukarı karaçay yakınlarındaki değirmenlerinin gelirlerini yaptırmış olduğu camii ve mektebe vakyetmiştir. Bu dönemlerde bir eğitim merkezi durumunu almış daha sonraki yıllarda da sürdürmüştür.1807 - 1809 tarihleri arasında osmanlı padişahlarında sık sık değişmelerin olması yatağanda bulunan tekkeler arasında bazı olumsuz neticeler vermişsede dağınık halde bulunan yaşıyanları bir araya toplamıştır.
Kasabamız Çal dağının güney eteklerine kurulmuş , kuzeyinde Çal Dağları, kuzey doğuda elma dağı, kuzey batıda 2571 rakımla Honaz Dağı ve Kara doru tepeleri, güneyde ise Acıpayam Ovası ile çevrili olan beldemiz 585-09 nolu karayoluna 9 km .mesafade , Serinhisar ilçesine 10 km. Denizli’ye 42 km. mesafede kurulmuş olup rakım 950 m’dir.
Denizli’nin fiziki yapısına göz atıldığında Ege Bölgesinin en yüksek dağlarının bu bölgede bulunduğu göz önüne alınırsa % 60 ormanlık, % 13 yayla, % 27 ova ile kaplıdır Bölgemizdeki mücavir alanlar içindeki tarımsal arazilerin % 25 sulanabilir, % 75 sulanamayan arazi olmakla birlikte meraların bir kısmı yayla olarak kullanılmaktadır , diğer kalan kısımları da ormanla kaplıdır.
Yatağan arazisinin % 27’si ova olup, geriye kalan % 70-75′lik kısmı yayla ve ormanlık alandır .Ovanın sulanabilir kısmında baklagil , sebze, ve meyvacılık sulanamayan kısmında, tahılgiller ile tütüncülük yapılmaktadır.
Kasabamız ovasını sulayan sular yer altı DSİ kuyu suları ile sağlanarak beton kanallar ile sulama yapılmaktadır.
lklim ve bitki örtüsü olarak; Akdeniz iklimi ve karasal iklim hakimdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları sert ye soğuk geçen karasal iklim hüküm sürmektedir. Ortalama olarak bir metre kareye 325 M3 yağmur yağar.Kar yağışı normal olup, sıcaklık 35 santigrat derece ile 7 santigrat derece arasında seyreder
Ekonomik Yapımız ve Özellikleri
Kasabamızın Ekonomik yapısı; Demircilik ve çeşitli kesici el aletleri sanatına bağlı olmakla birlikte,sürekli gelişme eğiliminde vede el becerisine sahip kalifiyeli işçi ve iş gücüne ihtiyaç olduğundan, bu yönde Üniversiteler ve teknik kuruluşlar ile sürekli karşılıklı çalışmalar yapılmaktadır.Kosgep ile yapılan görüşmeler sonucu beldemiz ustalarının günümüz teknolojisine uygun el aletleri üretimine büyük katkılar sağlayan Isıl işlem merkezi faaliyete geçirilmiştir.
DemirciIiğe Dayalı Ekonomisi : Kasabamızda DemirciIiğe dayalı olarak yürütülen ekonomimiz özellikle, kesici el aletleri başta olmak üzere; çakı, bıçak, makas, keser, değişik işlevlik arzeden el aletleri ile teknik aletler imaI edilmektedir.İmalatı yapılan el ve teknik aletler Kooperatifler ve özel şahıslar vasıtasıyla iç ve dış pazarlara sunularak beldemiz bir ticari merkez halini almıştır.Orta Doğu’nun bazı ülkelerinden gelen tüccarlar vasıtasıyla büyük işIetmelere talep olması halinde ihtiyaçlarına cevap verilerek ihracat yapılmaktadır.. Beldemizin i-belde olması sonucunda kasabamız esnafının üretmiş olduğu çeşitli el aletleri günümüz teknolojisine uygun olarak ve geleceğin ticareti olarak görülen e-ticaret yoluyla iç ve dış pazarlara satışlarını gerçekleştirebilmeleri hedeflenmektedir.
Tarım Sektörüne Dayalı Ekonomi : Beldemizde DSİ ye ait derin kuyu motopomplarıyla çıkartılıp kanallara verilen sularla bahçecilik, rneyvecilik, bağcıIık yapıldığı gibi tütüncülükte yapılmaktadır. Ovadaki tarım alanlarımızı n % 95 inde sulama imkanı mevcuttur.Kültür mantarı yetişdiriciliğine başlanılmış olup bu yönde yaygınlaştırılması için çalışmalar devam etmektedir.
Belediye Tarihi
Kasabamız Belediye Teşkilatı 1955 yılında kurulmuş olup, günümüze değin mali imkanlar nisbetinde araç, gereç ve personel alımı ve teşkilatlanmaya büyük önem verilerek, halka sunulan hizmet kayıtsız şartsız sürdürülmektedir. Belediyemiz, halkına sunduğu hizmeti dengeli olarak yürütmüş, araç gereç alımı önemle gerçekleştirilmiştir. Kasabamızın ilk imar planı 1961 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiş olup, ancak kasabamızın gelişmesi ilerlemesi, gelişen ve değişen dünya şartları göz önüne alınarak revizyon ve ilave yapılarak, 100 hektara 193 hektar daha ilave edilerek 293 hektar imar planı yapılmış ve 1989 yılında onaylanarak uygulamaya konulmuştur. Kasabamızın yeni yapılanma ve imar uygulamaları neticesinde İçme suyu şebekesi halkımızın su ihtiyacına cevap veremediğinden yeni ilave su şebekesi ve derin kuyu sondaj çalışmaları yapılarak halkımızın su ihtiyacına 2026 yılına kadar cevap verecektir.
Çevre yollarıyla kasaba merkezine bağlantılı yollar tamamıyla açılmış ve ara yollarda büyük ölçüde tamamlanmıştır. İhtiyaca cevap vermeyen menfezler genişletilip hizmete sunulmuştur. Bununla birlikte kanalizasyon faaliyetlerine 1989 yılından itibaren hız verilmiş, 2001 yılı rakamlarına göre kanalizasyon çalışmalarının %95′i tamamlanmıştır. Buna göre katlanarak artan bütçemizde daha iyi hizmetin sunulması mutlaktır. Kasabamızda yeşil alan düzenlemesine son zamanlarda büyük önem verilmiş ve yeşil alan çalışmalarına devam edilmektedir. Pazar yerine umumi WC yapılarak hizmete sunulmuş olup parke taşı düzenlemesi yapılarak Pazar yeri sağlık koşullarına uygun hale getirilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun 18. madde uygulaması sonucu 120 hektarlık alana uygulama yapılarak düzgün ve düzenli yapılaşmaya gidilmiştir. Aynı zamanda Kasabamız Dr. Baha AKŞİT Mahallesinde uzun yıllardır vatandaşlarımıza sıkıntı yaratan 70 hektarlık hazine arazisine 18. Madde uygulaması çalışmalarına başlanmıştır. Kasabamız yollarının % 45 inde asfalt kaplama yapılmış olup, yapılmaya da mali imkanlarımız dahilinde devam edecektir.Kefe yaylasında 1997 yılından bu yana yapılan çalışmalarımız ile Milli parklar çadırlı kamp alanı oluşturulmuştur.Turizm bakanlığı ile yapılan görüşmelerimiz sonucu yaylamız turizm alanı ilan edilerek yayla turizminin gelişmesi yönünde çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Yaylamızın alt yapı hizmetleri tamamlanarak,ihtiyaç arz etmesi halinde devam etmektedir. Çeşitli sosyal aktiviteler ile halkımıza ve dışarıdan gelen misafirlerimize hizmet verilmeye devam edilmektedir
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|